Spor-Edebiyat Geçişi ve Olimpiyatlar
Atina halkının, hocası Sokrates’i ölüme göndermesini asla unutmayan Platon, bir yönetici sınıf hayal etti. Bunlara filozof krallar dedi. Platon; iyi ve mutlu bir yaşamın kaynağında doğru/adil bir yaşamın, adil/doğru bir yaşamın da kaynağında da filozofça bir yaşamın olması gerektiğini düşündü. Toplumsal düzenin işleyebilmesi ve sürdürülebilmesi ve adil olması için Platon’a göre ya krallar filozof ya filozoflar kral olmalıydı. Platon’un ideal toplumunda filozof krallar, toplumda herkesin kendi üzerine düşen işi doğru yapmasını mümkün kılacak kararlar alarak kenti adilce yönetecekti. Bu aynı zamanda - Sokrates’i de Platon’a göre korkunç bir kararla öldüren- sıradan halkın yönetimdeki gücünü bırakmasını da önermekti. Platon, filozof kralların özelliklerini sıralarken, filozofça yaşamı mümkün kılacak pek çok özelliğin ve soya dayanan özelliklerin yanına mükemmel fiziği de ekledi. Biz bugün hala, Platon’un başlattığı bir zihinsel damarın içindeyiz; felsefe tarihi boyunca süren tartışmalar ya ona ya öğrencisi Aristoteles’e ya da öncülleri doğa filozoflarına değmesi Platon’un – fikirleri ve idealleri çokça itiraza uğrasa da – düşünce tarihindeki merkezi konumunu göstermektedir. Platon’un filozof krallarla kurduğu mükemmel zihin- mükemmel beden birlikteliği övgüsü, Ortaçağ’da bedenin kötülüklerle ve karanlıkla ruhun aydınlık ve erdemlerle ilişkilendirilmesiyle yadsındı. Ancak kentsoyluların, gücü aristokrasiden ve geleneksel toplumun güç odaklarından koparttıktan -belki bir oranda gücün eski sahipleriyle paylaştıktan - ve kendi sınıflarının ekonomik düzenini kurduktan sonra; 19. Yüzyılın ve savaş öncesi dönemin modern, geleneksel topluma göre daha militarist devletlerinde "sağlam zihin-sağlam beden" birlikteliği tekrardan zuhur etti. Bu yeni devletlere ve toplumsal düzenlere giden yolu açan Rönesans aradığı kökleri Antik Yunan’da bulmuştu; buna paralel olarak da Olimpiyatlar yeniden hayatımıza girdi.
Antik Yunan’da Platon’un ideal toplumunda yönetici erk "mükemmel zihin-mükemmel beden-temiz soylu" filozof krallara bırakılmışken bu defa yönetim "sağlam kafa- sağlam vücut – temiz kanlı(!)" Avrupa kentsoylusuna aitti. Yeni toplumun (ve halk ordularının) sağlam vücut ayağı için spor/beden eğitimi gerekliydi. Yeni üretim biçimleri, tüketimin aristokrasi tekelinin dışına çıkması ve "boş zaman" kavramının ortaya çıkmasının da etkisiyle beden terbiyesinin yükselişi ve Antik Yunan’a olan ilgi, Olimpiyat ateşini yeniden yaktı; ilk modern olimpiyatlar 1896 yılında Atina’da yapıldı. Küçük hikayeleriyle o zaman da ilham vermeye başlayan olimpiyatlar diğer bir yüzüyle; Avrupa ulusları arası gerginliklerden beslenerek göz dağı vermek ve diş göstermek için çokça devlet tarafından kullanıldı. Bu araçsallaştırmaların en büyüğü, aynı zamanda en sert geri tepeni oldu: Nazi rejiminin 1936 Berlin Olimpiyatlarını ırkçı bir propaganda gösterisine dönüştürmek için verdiği büyük uğraşı siyahi atlet Jesse Owens; 100 metre koşu, uzun atlama, 200 metre koşu ve 4x100 metre bayrak yarışında aldığı toplam 4 altın madalyayla boşa çıkardı. Olimpiyatlar, üzerlerindeki uluslararası ilgi sayesinde toplumsal dönüşümlerin hızını da zaman zaman artırdı: 1968 olimpiyatlarında iki siyahi atlet, Tommie Smith ve John Carlos’un kaldırdığı siyah eldivenli yumrukları ırksal eşitlik hareketlerine ilham oldu. Smith ve Carlos ve onlara destek veren Avustralyalı Peter Norman bir daha yarışamadılar ancak kahraman oldular. Bugün sporun bireyselleşmesi - zinde ulus ideali yerine bireysel sağlığın spor ile ilişkisinin güçlenmesi - ve toplumlar arası gerilimlerin eksenin farklılaşmasıyla Olimpiyatlar yazılı ideallerine bir nebze olsun daha yakınlar- Uluslararası Olimpiyat Komitesinin skandalları ve para ile ilişkisi başka yazının konusu olsun. 2021 yılında yapılan 2020 Tokyo Olimpiyatlarında yüksek atlama dalında altını paylaşan Katarlı Mutaz Barşim ve İtalyan Gianmarco Tamberi’ninki gibi ilham verici hikayeler ile olimpiyat ateşine dair ümitler yaşamaya devam ediyor.
Hazır olimpiyatlar sporun hayatımızdaki yerini tartışmaya açmışken biz de spor edebiyat ilişkisine eğilen bir Kararsız Okur yapalım istedik. Sporculuk kariyeri de olan, ya da az çok sporla ilgilenmiş, büyük yazarlardan müteşekkil bir Kararsız Okur hazırladık.
Kaynak: sabitfikir Eylül 2021, Kararsız Okur-idefix